Deprem Sonrasında Yaşadığımız Duygularımız Ve İletişim
Değerli Velimiz, Kampüs Kreş Rehberlik Birimi olarak, doğal afetlerin akabinde yaşanan kriz anları ve sonrasında çocuğunuzla endişe ya da korkuları hakkında, ebeveynleri olarak nasıl bir yol izleyebileceğiniz ile ilgili sizlere bir yol haritası hazırladık.
- Öncelikle, çocuklar çevrelerinde güven duyabilecek birilerinin olmasını isterler. Bu nedenle birincil olarak ebeveynlerin kendi duygu durumlarını (panik, endişe, kaygı vb.) yönetmeleri oldukça önemlidir. Bununla birlikte bazen duyguları yönetmek kolay olamayabilir. Bu gibi durumlarda, çocuğunuzun yanında duygularınızı saklamaya çalışmak yerine, kendi duygunuzu paylaşıp çocuğunuzun da kendi duygularını size ifade edebilmesi için yardımcı olun.
- Sonrasında çocuğa mevcut durumu net olarak yaşına uygun bir şekilde tanımlayarak; Konuyu çok detaylandırmadan ‘Bu da tıpkı kar, yağmur, fırtına gibi bir doğa olayı. Toprağın çok altında derinde bir yerde kayma oluyor ve yeryüzünde de bir sallanma meydana geliyor. Bunun adına da deprem deniliyor. Deprem olduğunda bizler bir sarsıntı hissediyoruz.’ diye açıklayabilirsiniz.
- Bu süreçte, onun duygusunu yansıtmak için fırsat verip sürecin anlaşılmasına yardımcı olun. Bazı çocuklar duygularını sözel olarak ifade edebilirken bazı çocuklar farklı yollar aracılığıyla duygularını yansıtırlar. Çocuğunuza uygun yolu kullanarak onun kendi hissettiklerini ve düşündüklerini ifade edebilmesi için olanak sağlayın. (Oyun oynamak, resim yapmak, vb.) Çocukların yanlarında korkutucu, ajite ve yaşlarına uygun olmayan detayları anlatmaktan, televizyon ya da sosyal medya üzerindeki video ve görselleri birlikte izlemekten kaçının. Ayrıca, eğer çocuğunuzun gördüklerinden ya da duyduklarından etkilendiğini hissediyorsanız sevginizi sözel ve fiziksel olarak her zamankinden daha fazla hissettirin ki, sevgi ve güven ihtiyacı tazelensin.
- Bu süreçte çocuğunuzda kaygıya yönelik, semptomatik bir bulgu (aniden başlayan karın ağrısı, baş ağrısı, huzursuzluk hali, aşırı hareketlilik ya da içe dönüklük, vb.) olup olmadığını değerlendirin.
- Kriz durumlarında ne tür önlemler aldığınızı ve nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini yaşına uygun ifadelerle anlatın.
- Çocuklar düzeni ve rutinleri severler. Bu nedenle mümkün olduğunca normal yaşantınıza sadık kalmaya özen gösterin.
- Çocuklar duygu ve düşüncelerini ya da kafasında oluşan soruları tekrar tekrar sorabilir ya da söyleyebilirler. Bu, çocuğun travmatik bilgiyi işlediğinin ve duygu durumunu düzenlemeye çalıştığının bir göstergesidir. Sabırlı ve tutarlı bir biçimde çocuğun sorularını yanıtlamak ve açıklama yapmak onun kendisini güvende hissetmesini sağlayacaktır.
- Yaşanan travmatik süreçte, çocuğun çevresindeki yetişkinlerin (anne-babanın yanı sıra, öğretmen ve bakım veren diğer kişiler) aynı dili kullanması ve iletişim halinde olması önemlidir.
Sonuç olarak; çocuklar doğal afetleri ve krizleri deneyimledikten sonra
sevdikleri herkesin güvende olduğundan emin olmak isterler. Sizin de
yoğun endişeleriniz varsa bunu saklamak yerine, ona yaşanan duruma dair
umutlarınızdan ve iyi dileklerinizden bahsedin.
Biliyorsunuz ki deprem, yangın, sel vb. afetler hayatın içindedir ve
kaçmamız mümkün değildir. Doğru bir kriz yönetimiyle bu gibi olayların
kalıcı etkilerinin önüne geçilebilir. Umuyoruz yukarıda hazırladığımız
yazı, sizlere rehberlik edecektir.
KAMPÜS KREŞ
REHBERLİK BİRİMİ